Türkiye Bilişim Vakfı, Türkiye’den beyin göçünün ülke yararına nasıl kullanılabileceğine ilişkin önemli bir araştırmaya destek veriyor. Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Ufuk Akçiğit liderliğindeki ekibin 2 yıldır üzerinde çalıştığı “Beyin Göçünden Beyin Gücüne: Yurtdışındaki Türk Bilim İnsanlarının Analizi” araştırmasıyla ciddi bir veri tabanı oluşturulacak.

Türkiye’yi bilgi toplumuna dönüştürme amacıyla çalışan Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), Türkiye’den beyin göçünü mercek altına aldı. Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Ufuk Akçiğit liderliğindeki ekip, 2 yıldır üzerinde çalıştığı “Beyin Göçünden Beyin Gücüne: Yurtdışındaki Türk Bilim İnsanlarının Analizi” araştırmasıyla Türkiye’den beyin göçünü ve bunun ülke yararına nasıl kullanılacağına ilişkin önerilerini kamuoyuna açıklamaya hazırlanıyor. Araştırmayla ilgili ilk raporu 2 ay içinde yayımlamayı planladıklarını belirten Ufuk Akçiğit, “En büyük hedefimiz bu çalışmayı sürdürülebilir kılarak bir araştırma enstitüsüne evirmek. Gençleri bu enstitüde çalıştırıp beyin gücü oluşturmak en büyük hayalim” dedi.

TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, TBV Genel Sekreteri Çağdaş Ergin ve Prof. Ufuk Akçiğit’in katıldığı bir sohbette vakfın çalışmaları ve beyin göçüyle ilgili araştırma hakkında bilgi verdi. Sohbet toplantısında konuşan Akçiğit, Türkiye’yi uzun vadede büyütmenin tek koşulunun inovasyon ve teknolojiyi tetiklemek olduğunu vurguladı. Akçiğit, “Türkiye verilerini tek tek inceleyip, bu toprakların ne gibi sıkıntıları var bunu anlamamız gerekiyor. Firmaların beşeri sermayelerini, üniversitelerin altında ne gibi sorunlar yatıyor bunları öğrenip ona göre politikalar düzenlemeliyiz. Veri bazlı çalışmalıyız. TBV’nin de en çok söylemeye çalıştığı şeylerden biri bu. Bizim dünya çapında yetişmiş insanlarımız var. Onlardan nasıl yararlanabileceğimizi sorgulamamız lazım” diye konuştu.

“Verileri ulaşılabilir hale getirmeyi hedefliyoruz”
Türkiye’de veri bulmanın zor olduğunu söyleyen Akçiğit, şöyle devam etti: “Biz de kendi verimizi oluşturalım dedik. Türkiye’deki ekibimizi TBV desteğiyle kurduk. Birlikte yürüttüğümüz ‘Beyin Göçünden Beyin Gücüne: Yurtdışındaki Türk Bilim insanların Analizi’ projemizde makine öğrenmesini kullanarak bütün ağları ortaya çıkarıyoruz. Hedefimiz elde ettiğimiz verileri bir web sitesine yüklemek ve ulaşılabilir hale getirmek. Türkiye’deki nüfus verilerinden faydalandık. 80 bin dolar ödeyip dünyadaki tüm akademik yayınların verisini aldık, dev bir veri setini de internetten indirdik. Dünyada 365 bin Türk araştırmacı olduğunu belirledik. Araştırmacıların yüzde 70’i erkek, yüzde 30’u kadın. Bu araştırmacıların da 11 bin 200’ü yurt dışında. Amerika’da çok fazla Türk akademisyen bulunuyor. 2000-2010 arasında Almanya’ya giden çokken 2010-2020 arasında Avustralya’ya gidenlerin sayısında artış görüyoruz. Türk araştırmacıların yurt dışına göçünde 2013 yılından sonra bir artış var, hatta 2016’dan sonra iki katına çıkmış. Akademi alanında daha global bakabilmemiz gerekiyor. Dünyadaki bilimsel yapıya sırtımızı döner oradan faydalanmazsak kendi topuğumuza sıkmış olacağız.

‘İyilik İçin Teknoloji’ çalışmaları sürecek
TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, vakfın, dünyanın sağlıklı bir geleceğe sahip olmasına yönelik çalışmalar yapacağını ve özellikle veriye dayalı projeler geliştirdiklerini dile getirdi. TBV’nin Tech For Good (İyilik İçin Teknoloji) vizyonu doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüğünü vurgulayan Eczacıbaşı, şöyle devam etti: “Biz buna hayırlı teknolojiler diyoruz. Türkiye’nin, toplumumuzun ve gezegenimizin iyiliğine hizmet eden projelere imza atmalıyız. Bunun için yeni modellere, uygulamalara ihtiyacımız var. TBV olarak hedefimiz, dünyamızın sağlıklı bir geleceğe sahip olmasına yönelik çalışmalar yapmak ve bu hikayede ülkemizin de imzasının olmasını sağlamak. Tüm projelerimizi ise veriye dayanarak geliştireceğiz. Avrupa Birliği standartlarında benzer çalışmalar yapan ağların bir parçası olmak için çalışacağız.” Eczacıbaşı, beyin göçüyle ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı: “Son dönemde hepimizin ağladığı bir konu var: Beyin göçü. Beyinler gidiyor Türkiye’den… Sınırların keskinliğini yitirdiği dünyada acaba beyin göçü sahiden kötü mü? Gelecek perspektifinden baktığımızda belki de kötü değil. Beyin göçü mü beyin gücü mü? Biz nasıl bir model yaratabiliriz diye yola çıktık. Umarım araştırmamız ileride hukuk, eğitim ve yönetişim gibi alanlarda öncülük eder.”